8. Sınıf Türkçe Parçada Anlam 9 Testi Çöz 1 ) Şiirle akrabalığım 1970'li yılların sonunda başladı. İlk yıllarda, kendimle konuşmanın, dünyayla iletişim kurmanın en güzel aracıydı şiir. Dünyaya küsüp, umutsuz aşklarla baş başa kaldığımda şiirden başka biriyle konuşmak anlamsız bir uğraştı sanki. Yatılı o-kulların kirli sarı duvarlarına kurşun kalemlerle şiirler yazıp kendimle konuşurdum. Bu yüzden bütün şiirlerimi kendim için yazdım. Kendimi kaybetmenin, kendimi bulmanın en dayanılmaz aşkıydı şiir. Bu paragraf aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiştir? AŞiirlerinizde vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? BŞiir yazmaya ne zaman ve neden başladınız? CŞiirlerinizde hep aynı konulara yer vermenizin nedeni nedir? DŞairler şiirlerinde niçin yaşamlarından kesitler sunar? 2 ) Yakup Kadri Karaosmanoğlu, yazarlığa Ümit, Ser-vet-i Fünun, Resimli Kitap gibi dergilerde başladı. Fecr-i Âticiler'in "sanat kişiseldir"görüşünü paylaştığı ve "sanat için sanat" yaptığı bu ilk döneminde "Nirvana" adlı bir oyun, makaleler, denemeler, şiirler ve öyküler yazdı. Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı sırasında ülkenin içinde bulunduğu zor koşullar, sanat anlayışını değiştirmesine yol açtı. Yazar bu dönemde "Sanat toplum içindir." anlayışını benimsedi. Yazar daha çok romancı yönüyle ön plana çıkmıştır. Bu parçada "Yakup Kadri Karaosmanoğlu" ile ilgili aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A"Sanat toplum içindir/'anlayışı ile yazdığı eserleri nelerdir? BEdebiyat dünyasında hangi türde verdiği eserleriyle öne çıkmaktadır? CSanat düşüncesinin değişmesine hangi olay sebep olmuştur? DHangi dergilerde yazılarını kaleme almıştır? 3 ) Türkçede yabancı sözcüklerin çok olduğunu görerek ana dili için üzülenler var. Onlar, dilimizin yabancı sözcüklerin etkisinde olduğunu sanıyorlar. Bunu bir olumsuzluk olarak kabul ediyorlar. Hâlbuki farklı bir bakışla, işin hiç de öyle olmadığı ortaya çıkıyor. Çünkü dilimiz birçok yabancı sözcüğü kendine mal etmiş, kendine uyarlamıştır. Bu yönüyle yeni bir zenginliğe ulaşmıştır. Bu paragrafta, aşağıdaki sorulardan hangisine cevap bulunamaz? AYabancı sözcüklerin dilimize faydası olmuş mudur? BYabancı sözcükler dilimiz kurallarına uyumlu hâle getirilmiş midir? CYabancı sözcükler, dilimize hangi yollardan gelmiştir? DDilimizde yabancı sözcüklerin olması bir olumsuzluk mudur? 4 ) Yazmak için belirli saatleri kollamıyorum. Sessiz bir ortam olsun yeter. Söyleşilerden öğreniyorum kimi yazarlar daktiloya kağıdı taktıkları gibi tıkır tıkır yazarlarmış. Ben iğne ile kuyu kazar gibi yazıyorum, öykü dağınıklığa gelmez. Nerede, neyi meydana getirdiği belirsiz cümleler öyküyü okunmaz kılar. Ben öykü yazarken önce kurgusunu oluştururum. O kurguyu birkaç gün kafamda olgunlaştırdıktan sonra kâğıda dökerim. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak verilmiş olabilir? AKonularınızı nereden seçiyorsunuz? BNeden öykü türünü tercih ettiniz? CÖykü yazmak fazla bir zamanınızı alıyor mu? DÖykü yazarken belli bir zamanınız ve planınız var mı? 5 ) Bütün sanatlar için söylenebilir bu. Sonuçta insanın kendisiyle hesaplaşmasıdır şiir, insanın kendi varoluşunu yorumlamasıdır, dolayısıyla tabii ki bir bakıma iç konuşmadır. Ama bu konuşma ne kadar çok kişiyi etkilerse ne kadar çok kişiye yönelik ise o kadar da başarılı olmuş sayılmalıdır. Çünkü iç konuşmanız son derece öznel olabilir, başka hiç kimseyi ilgilendirmeyebilir ama eğer bu kendi kendine konuşmalarınız başka yüreklerde de yankılar yarata-biliyorsa o zaman sanat bana göre asıl hedefine ulaşmış demektir. Bu parça aşağıdaki hangi soruya cevap olarak yazılmıştır? AŞiirin konusu her zaman insan mıdır? BŞiir, bir tür kişinin kendi kendine konuşmasıdır diyebilir miyiz? CŞiir evrensel konuları işlerse kalıcı olur mu? DŞiirleri değerlendirirken nelere dikkat etmeliyiz? 6 ) Aşağıdakilerden hangisi "Edward karakterini nasıl yarattınız?" sorusunun cevabı olarak söylenmiştir? ABunu bilmiyorum. Keşfedecek çok şey var, karakterler hâlâ gelişim gösterebilirler. Bella'nın parlak bir geleceği var bence. Ama şu anda çalışmalarıma ara verdim. Vampirlerimi bir süre yalnız bırakmam gerek. BKarakterler konusunda çok kararsız kaldım. Çünkü bir eserde sağlam bir karakter oluşturmak eserin beğenisini de direkt etkiliyor. Bu sebeple yazdığım tüm kitaplarda özellikle karakterin ilgi çekici olmasına çalışırım. CAnnem ve babam her gece bana hikâyeler anlatırdı. Her zaman heyecanın en yükseldiği yerde hikâyeyi o gece keserlerdi. Bu beni bir şekilde etkilemiş olmalı.Tam uyuyacakken kalkıp kitaba uzanır ve babamın bıraktığı yerden okumaya devam ederdim. DBeni yazmaya iten şey Edward'in ta kendisiydi. Bu bilinçaltımın bir hediyesiydi. Uyanır uyanmaz kağıda geçirdiğim bir rüya gördüm. Edward o rüyadaydı. Onu keşfetmem gerekmedi. Onu tanıyordum zaten. 7 ) Bu kitabı yazma fikri nasıl oluştu? Yani bir gece "Ben bir kitap yazayım." diye düşünüp sabah kitabı yazmaya başlamadınız herhâlde. "Söylenmiş Sözler" in kitap olma serüvenini bize kısaca anlatır mısınız? Aşağıdakilerden hangisi, bu soruya cevap olarak söylenmiştir? ABir anlık kararla yazmaya başlamadım tabii ki. Uzun bir hazırlık evresi geçirdim. Lisede edebiyat ile ilgilenmeye başladığım dönemlerde okumayı sevdiğim türde bir kitap yazma düşüncesi kafamda oluşmaya başlamıştı. Üniversite yıllarımda elime ne geçerse okudum. Bir zaman sonra yazma fikri kafamda giderek ağırlık kazanmaya başladı. BYıllar süren bir çalışmanın ardından kitabın yayımlanması çok güzel bir duygu. Kitabınızı o-kurlarla paylaşıyorsunuz. Bu işlediğiniz konu ve düşünceleri başka insanlarla paylaşabilmeniz demek. CBahsettiğiniz zorluğu ben de yaşadım. Çok bilinen bir isme sahip değilseniz eserinizi yayınev-lerine kabul ettirmek kolay olmuyor. Eserim yayımlanana kadar birçok yayınevine başvurdum. Ne yazık ki bu eserleri sağlıklı değerlendirebilecek bir mekanizma yok. DKitapları yayımlamak bir yana bunu esaslı bir şekilde okuyacak yayınevi bulmak bile zor. Yayınevi editörlerinin yeni kitap okumalarına ayıracak vakitleri az ve çok sayıda dosya gidiyor. Gönderilen dosyalar yayınevinde bir çekmece veya rafta aylar süren beklemeden sonra inceleniyor. 8 ) Şiir bu hiç belli olmaz. Yolda giderken, yüzümü yıkarken ya da arkadaşlarımla sohbet ederken... Bakarsınız o zamana kadar hiç ışık olmadığını düşündüğünüz dünya birdenbire aydınlanıverir. Şair, bu metinde aşağıdaki sorulardan hangisine cevap vermiştir? AŞiir yazmaya kaç yaşında başladınız? BŞiirlerinizin sözleri aklınıza hangi zamanlarda gelir? CŞiirinizi kimler için yazarsınız? DŞiir yazmaya nasıl başladınız?
Bir yanıt yazın