10. Sınıf Dil ve Anlatım Dönem Tekrar 3 Testi Çöz 1 ) İki küçük kız, dar bir sokakta buluşmuştu. Kızlardan biri çok küçüktü, diğeri ise azıcık ondan büyükçe. Anneleri her ikisine de yeni elbiseler giydirmişti. Küçük olan mavi bir elbise giyiyordu, öbürü ise sarı basmadan bir elbise. Her ikisinin de başında kırmızı eşarp vardı. Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmamıştır? ADilin heyecan bildirme işlevinden BBetimlemeden CNitelik bildiren sözcüklerden DKarşılaştırmalardan 2 ) Ne yazık ki, vücudun harabisi zeka olgunluk zamanına tesadüf eder. Manasız çocukluk, tatsız gençlik, olgunluk yaşına hazırlanmaktan başka nedir? Zeka nar, ayva ve portakal gibi geç renk ve koku bulan bir sonbahar ürünüdür. En az kırk sene güneşte pişmeden bu asil meyva ballanmıyor. Dünyayı idare eden ilim, fen, iktisat, sanat ve edebiyat akımlarının şairleri, şakakları beyazlaşmış kafalardır. Bu parça ile ilgili aşağıda verilen yargılardan hangisi yanlıştır? ASomut isimler vardır. BZincirleme isim tamlaması vardır. CBelirtme sıfatlarına yer verilmiştir. DÖyküleyici anlatım türü ile oluşturulmuştur. 3 ) ---- önceden belirlenmiş ve bilim, sanat ya da politikayla ilgili toplumu ilgilendiren bir konunun, alanında yetkin en az üç kişi tarafından çeşitli yönlerden tartışılmasıdır. Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? AAçık oturum BSöylev CKonferans DSempozyum 4 ) Aşağıdakilerin hangisinde bir ad hem niteleme hem belirtme sıfatı almıştır? ASürü, kel tepelerin yüzüne dağılmıştı. BEski bir dostundan incitici, çok ağır sözler işitmişti. CKayalıklardan toprak yola üç saatte inmişti. DTatlı dili, güler yüzü onu herkese sevdirmişti. 5 ) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden fazla ad tamlaması kullanılmıştır? AOkulun bahçesinde koşup oynayan çocukları görünce, öğrencilik günlerimi anımsadım. BKişi, başkalarının başına gelenlerden ders almayı bilmelidir. COlayları daha gerçekçi bir yaklaşımla değerlendirmeyi öğrendim. Dinsan, zaman zaman, yapmak isteyip de gerçekleştiremediği şeyleri düşünür. 6 ) Depremde evde değildik. Eve gelince gördük ki dolaplar, kitaplıklar devrilmiş; binlerce kitap yerlerde. Şimdi o kitaplar ne olacak? "Canını kurtarmışsın, yetmez mi?" demeyin. Kitaplar da insanın canı gibi. Birine bile zarar gelse içimden bir şeyler kopar. Bu parça anlatımıyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi doğru değildir? ABelirtili isim tamlamasına yer verilmiştir. BNiteleme sıfatları kullanılmıştır. CBirden çok çoğul ad vardır. DDoğrudan anlatımlı cümle vardır. 7 ) Bir kral sabah gezintisi sırasında ihtiyar bir dilenciye rastlar. "Dile benden ne dilersen" der. Dilenci güler ve "Sanki dileğimi gerçekleştirebilecekmiş gibi soruyorsunuz." diye yanıtlar. Kral alınır ve söyleşi koyulaşır. - Pek tabii her dediğini yerine getirebilirim. Sen söyle hele, ne istiyorsun? - Söz vermeden önce iki kez düşünün kralım. Dilenci sıradan bir dilenci değildir. Kralın gençlik yıllarında öğretmeni olmuştur. Ve ona şu sözü vermiştir: "Bir zaman gelecek tekrar karşına çıkıp seni uyaracağım," Bu parçayla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi doğru değildir? AOkur olay içinde yaşatılmak istenmiştir. BBelirtme sıfatları vardır. CKarşılıklı konuşmalardan faydalanılmıştır. DBetimleyici anlatım türü ile oluşturulmuştur. 8 ) Çiçekler, kısa bir süre sonra mis gibi kokular yaymaya başladı. Bahçe sahibi, o ana kadar hiç duymadığı bu kokunun nereden geldiğini araştırdığında davetsiz misafirleri bularak hayrete düştü. Adam, ancak rüyalarında görebildiği bu çiçeklerin güzelliğini devam ettirebilmek için sabahları artık daha erken kalkıyor ve onları en kaliteli gübrelerle besleyip bol bol suluyordu. Küçük limon ağacı, köklerinin en ince ayrıntılarına kadar ulaşan bu suları çiçeklerle birlikte içiyor ve büyük bir hızla serpilip büyüyordu. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? ANiteleyici sözcüklerden faydalanılmıştır. Bİsim tamlamalarına örnek vardır. CBelirtme sıfatları vardır. DOkura öğretici aydınlatıcı bilgiler verilmiştir. 9 ) (I) Yazar, konuların gerektirdiği şiirselliği ya da gülmeceyi yerli yerinde kullanıyor; özlemi, öfkeyi aynı güçle duyumsatıyor. (II) Sıradan insanların her günkü yaşamından sahnelere yer veriyor. (III) Yalnızlığın, sevgisizliğin sık sık sözünü ediyor. (IV) Bunun yanında, kişilere, onların serüvenlerine, özlemlerine magazin öykücüsü gibi yaklaşmaktan kurtulamıyor. (V) Anlatımı da sıradan; daha ilk öyküde cümleler birbirinin üzerine yığılıyor. Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerden hangilerinde sanatçının eserinin özgünlükten uzak olduğu belirtilmiştir? AII ve III BIV ve V CI ve II DIII ve IV 10 ) Zengin bir iş adamının bahçesinde, yan yana dikilen iki limon ağacı vardı. Mayıs ayı sonlarında açan limon çiçekleri, bütün bahçenin havasını bir anda değiştirir ve apartmanlara hapsedilmiş insanlara baharın geldiğini müjdelerdi. Ancak limon ağaçlarından biri, diğerinden cılız ve şekilsizdi. Bu yüzden büyük ağaç her fırsatta onu küçümser ve tepeden bakardı. Ev sahibi de küçük boylu limon ağacından ümidi kesmiş görünüyordu. Ona göre ağaç, bu gidişle kuruyup ölecekti. Bu yüzden de onu fazla sulamaz ve bakımını yapmayı pek istemezdi. Bu parçanın anlatımında aşağıdaki anlatım türlerinden hangi ikisi kullanılmıştır? ABetimleme - öyküleme BAçıklama - öyküleme CÖyküleme - tartışma DBetimleme - açıklama
Bir yanıt yazın