Lgs Türkçe Paragrafta Anlam Testi Çöz 10 1 ) Aşağıdakilerin hangisinde anlatım birinci kişi ağzıyla yapılmıştır? AKaranlık odanın en dip köşesinden “Kim var orada?” diye sordu boğuk bir ses. Önce kimse bir şey anlamadı. Ne boyaları dökülmüş duvarlar ne de cilası soluk döşeme tahtaları. BKahvaltı ediyor bir yandan o günkü gazetemi açmış, göz gezdiriyorum. Gazetemde her Allah’ın günü baktığım yer -açık konuşayım-cinayet yaralama, kapkaç, dolandırıcılık ve benzeri haberlerdi. Cihtiyar un çuvallarını sırtlanmaya yeltenmeden, Zerrecik yerinden fırlayıp yüklendi çuvalları. İhtiyarın gözleri o an mutlulukla doldu işte. “Sen iyi bir çocuksun!” dedi Zerrecik’e. DAsgelin, elinde de o yanından hiç eksik etmediği uzun kuru fındık değneği olduğu hâlde iki büklüm evden çıkar. O kısa yolda iki kez soluklanarak komşusunun bahçesine gider. 2 ) Aşağıdakilerin hangisinde anlatım farklı bir kişinin ağzından yapılmıştır? AEllerim titreyerek uzandım deftere, okşayarak açtım sayfalarını. Ayakta okumaya güç yetiremeyeceğimi anlayınca çoktan tozlu koltuğa oturmuştum bile. Sükûnetle çevirmeye başladım sayfalarını. BFark edilmiş olmaktan çok mutluydum. "Ne kadar da şanslıyım!" diye geçirdim içimden. Arkadaşlarıma karşı biraz mahcup hissettim kendimi. Onlarla göz göze gelmemeye özen gösterdim. CKız ile oğlan eşeğe binmiş, Yavuz da belinde kılıcı, elinde kovası, mendilinde yüzüğü atlamış atına dönmüşler. Kuyudan çıkmışlar, kova başında bekleyen ihtiyarı bulmuşlar. DFadik Kadın, hâlini sorduğumda bana da ilkin "Eh işte" dedi ve sustu, işitmesi için sesimi yükselterek kendimi hatırlattım. “Hoş gelmişsin!” dedi. Beni tanımış olmasına ben de şaşırmıştım doğrusu. 3 ) I. Ben Onur’dan hızlı koşarım. Ne zaman yarışsak onu geçerim. O, buna hep çok kızar; benimle küser, konuşmaz. II. Salih, arkadaşının gözlerinin içine bakarak birden durdu. Cebinden bir şey çıkardı. Arkadaşı “Ne bu?” dedi. Salih ‘Topaç.” dedi. III. Abisi Erdal’ın nöbetini o gece Kemal devralmıştı. Üzümlerin sergilerden kalkmasına daha birkaç ay vardı. Kemal, evin ilk katındaki odada iyi demlenmiş çayını alıp merdivenleri çıktı. IV. Karım, oğlumuzun doktor veya eczacı olmasını isterdi. Oysa Hüseyin, işi haytalığa vurmuş; okulu bırakmıştı. Doktor veya eczacı olamadığı gibi adam da olamamıştı. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde anlatım üçüncü kişi ağzıyla yapılmıştır? AI ve III. BI ve II. CII ve IV. DII ve III. 4 ) Aşağıdakilerin hangisinde metnin anlatıcısı ayraç içinde yanlış verilmiştir? AEve girer girmez bir üşüme aldı Songül’ü. İçi titredi. Hava iyice soğumuştu. Bir yandan sobayı dün kurmayı akıl ettiğine şükrederek diğer taraftan da bahçedeki kömürlüğe gitti. (3. kişi) B“Savaş çıkar mı?” dedi kolunda atmaca tutan adam. Sessizliği, sahibine cevap vermemi bekleyen gözlerle baktığını hissettiğim atmacanın ayağındaki çıngırak sesi bozdu. Hiç oralı olmadım. (1. kişi) CBir akşam geç saat eve giderken baktım sokağın başında telaşlı bir kalabalık çalkalanıyor. Cankurtaran, polis falan ortalık kıyamet gibi. Merak ettiğimden hemen seğirttim. (1. kişi) DDünden çorba vardı, ısıtıp içtiler. İyice rahatlamış, uykuları gelmişti. Baktım gözleri kapanıyor, battaniye verdim. Kanepeye uzandılar, derin derin solumaya başladılar. (3. kişi) 5 ) Bizim odaya girip çıkıyor; süpürüyor, paspas yapıyor, camları siliyor falan. İlk birkaç gün hiç ses etmedi konuşmadı benimle. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki kişi ağzıyla anlatılmıştır? ADedesi kahvesini bitirdikten sonra mutlaka “Ziyade olsun.” der. Kahve faslı bitince Şehnaz Bacı bahçedeki ağaçların arasında bir süre dolaşır, çiçekleri koklardı. BBeni görünce donup kaldı. Korktu. Tuttum kolundan. Korkma, dedim. Bir şey yapacak değilim. Rahatlar gibi oldu. Bana bundan hiç bahsetmemişti. CHastaneden çıkıp eve geldikten birkaç gün sonra, bir akşamüstü kapı çaldı. Gidip kapıyı açtığında karşısında Sevda’yı gördü. Onu çok merak ettiğini, iyi olup olmadığına bakmaya geldiğini söyledi. DTarık Bey giyinmeyi bir statü, bir kariyer gösterdiği için değil kendisine yakıştırdığı için seviyor. Zaman zaman kalbini bir gurur yoklamıyor değil iyi giyindiğinde. İnsanlar ona hürmet ; gösteriyor. 6 ) Aşağıdakilerin hangisinde anlatım birinci kişi ağzıyla yapılmıştır? AMisafir gelmeden önce anneannem odadaki gömme dolapta saklanan tütsülük dediği kuru ağaç kabuklarını bir bakır kap içinde yakıp dumanını bir iki dakika odada şöyle bir gezdirince misafir odasını hoş bir koku kaplardı. BUsul usul yağmaya başladı yağmur. Bulutların arasında güneş kayboldu. Böylece gölgeleri sevdi kadın. İçindeki dargınlığın büyüyen yanını törpüledi durdu. Duruldu sanki. CHep askerî liseye gitmek istemişti. İşte şimdi jilet gibi üniforma üzerindeydi. İçi içine sığmıyordu. Zordu ama bunun üstesinden gelebilirdi. Okul komutanı gelince herkes ayağa kalkıp sert bir selam çaktı. DYakın zamanda annesini kaybetmişti Talip Bey. Sonra duydu bütün olanları. İki kızını da evlendirince o sokaktan taşındılar. Ocağına ateş düşenle düşmeyen bir olur mu? 7 ) Aşağıdakilerin hangisinde anlatım farklı bir kişinin ağzından yapılmıştır? AGüzel bir manzara yakalamıştı. Işığın vurduğu yer, yeşilin koyusu, göğün mavisi muhteşem bir uyum içindeydi. Hızlıca fotoğraf makinesinin ayarlarını yapıp düğmeye bastı. Ardı ardına birkaç poz aldı. B2015 Mayıs ayındaki Polonya seyahatimiz sırasında yol uzun, sohbet koyu. Krakow’a giderken Ahmet Cebeci bir Bulgaristan Deliorman atasözü daha söylüyor: “Yora yora, Allah vere.” CEvvela bir şeyi belirteyim, yıllık hazırlamak belalı bir iştir. Kimseye yaranamadığınız gibi üstüne üstlük durduk yere bir sürü düşman da kazanırsınız. Ama ben de isteyerek girmedim bu işe. DGizemi ve yalnızlığı düşünürdüm. Şehrin berrak gecelerinde, göğü süsleyen yıldızlar görünürdü. Akıllı telefonum çalardı, susardı. İletişim çağında seninle bağlantı kuaramamak ne büyük talihsizlikmiş. 8 ) Aşağıdakilerin hangisinde anlatım 3. kişi ağzıyla yapılmıştır? Aİki huzursuz bir aradayız. Ben bile ona yetemiyorum artık bazen. Bir gün “Seninle ne iyi anlaşıyoruz, değil mi?” demez mi bana. Aman Allah’ım. Bundan sonra gel de çık işin içinden. BAli dünyanın en zengin çocuğuydu. Bahçeli küçük bir evleri vardı. Ona tandırda ekmek yapan annesi, meyve satarak geçimlerini sağlayan babası Ali’nin her şeyiydi. Bu yüzden mutluydu ve çok zengindi Ali. CYıllardan beri farklı dergilere abone olup takip ederim. Edebiyat, sanat dergilerinin yanında spor, seyahat dergileri de takip ederim, hepsinin de eksik bir tarafı var. Seslendikleri kitleye uygun olmayan dilleri. DBazen bir türkü dolanıyor dilime. Kim bilir ne zaman, nasıl, kimin tarafından, kime söylenip dilden dile aktarılarak bize ulaşan türküler. Merak ediyorum hikâyelerini.