Lgs Türkçe Paragrafta Anlam Testi Çöz 9 1 ) Niko, Dünya’dan yola çıktıktan sonra Orion galaksisindeki Centron gezegenine 15 dakikada ulaşmıştı. Gezegenin çoğu dağlık olduğu için Centronlular yer altı şehirlerinde yaşıyordu. Niko’nun Centronlu arkadaşı Koni, telaşlı bir sesle onu aramış ve hemen gelmesini söylemişti. Şehrin dışındaki Tanos Kayalıkları’nda buluştular. İki dost sımsıkı kucaklaştı. Koni, tedirgin bakışlarla çevresini kolaçan ederek Niko’yu korunaklı bir yere çekti ve konuşmaya başladı. “Bazı Centronlu komutanlar Dünya’ya savaş açılması gerektiğini söylüyor. Bunun karşısında olanlar var ama ilginç bir şekilde bunlardan ikisi öldürüldü.” Tam bu sırada bir lazer atışı yanlarında patladı. Hızla siper alıp silahlarına sarıldılar.Bu parçadaki hikâye unsurlarıyla ilgili aşağıda-kilerden hangisi söylenemez? AOlaylar hayali bir mekânda geçmektedir ve betimlenerek verilmiştir. BGünümüz şartlarında gerçekleşmesi mümkün olmayan bir olay anlatılmaktadır. CŞahıslar olağanüstü özellikler taşımaktadır. DZaman unsuru tam olarak belirtilmemiştir. 2 ) Ekmeğin, gazın, benzinin belgeyle satıldığı; Anadolu’da ahalinin hâlâ sıtmadan kırıldığı, İstanbul’da görülmemiş bir palamut bolluğu, İzmir’de Sibirya soğuklarının görüldüğü yıllardı. İstanbul’da Köyiçi’nde anneannemin evi. Üç katlı, girişi sokak tarafından, arka taraftaysa bahçesi olan evin bana göre en birinci yeri misafir odasıydı. Her zaman pırıl pırıl, tertemizdi. Odanın döşemesini kocaman, lacivert renkli motiflerin hakim olduğu bir lsparta halısı kaplardı.Bu parçadaki hikâye unsurlarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AZaman, dönemin doğa ve toplumsal olaylarıyla I belirtilmiştir. BYer, ayrıntılarıyla betimlenmiştir. CMerak uyandıran, belirli bir olaydan söz edilmemiştir. DŞahıs, ruhsal özellikleriyle verilmiştir. 3 ) Otobüs durakları, tramvay, metrobüs istasyonları bekleme yerim olurdu. Sirkeci Garı'na bir tren girerdi. İnenler arasında sen olmazdın. Her trenle umudum tazelenir, her trenle umudum ölürdü. El ele, kol kola yürüyenlere bakardım. Kapılara öylece bakardım. Hava meydanları, uzak okyanuslara açılan limanlar... Ben yazgımın birer durağı olan bu yerlerin hepsini elimin kıvrımları gibi bilirdim. Merve’yi aklımdan hiç çıkarmazdım. Sabır, dayanıklılık ve beklemek... Kış gelip kapıya dayanırdı. Seni bir türlü bulamazdım. Sana yazdığım mektuplardaki kelimeler harf harf kaldırımlara dağılırdı.,Bu parçadaki hikâye unsurlarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AŞahıs, içinde bulunduğu ruhsal durumla verilmiştir. BOlayı ortaya çıkaran durum, bir kişinin beklenmesidir. CMekân ayrıntılarıyla betimlenmiştir. DOlay belirli bir zaman akışıyla verilmiştir. 4 ) İzmir’in hareketli, kalabalık şehir hayatını arkamda bırakıp yönümü Urla’ya çevirdim. Urla tabelasından içeri girdiğimde deniz kenarına uzanan iki tarafı ağaçlıklı yolda, ağaçların arasından süzülen güneş ışıkları yüzümde gezinirken yol kenarında boylu boyunca uzanan zeytinliklere, bağlara bakıyorum. İçimden “Burası Türkiye’nin Toskana’sı!” diye geçirirken az ileride arabası bozulmuş iki kişi durmam için el ediyor. Bir an için durmakta tereddüt etsem de duruyorum. Genç erkek “Amcacığım acil Urla’ya gitmemiz lazım, bizi de atar mısın?” diyor. Amca lafına biraz bozulmuş olsam da alıyorum.Bu parçada aşağıdaki hikâye unsurlarından hangisine yer verilmemiştir? AYer BKişi COlay DZaman 5 ) Kimi zaman duygularınızı öyle yoğun yaşarsınız ki bildiğiniz kelimeler size yardım edemez hâle gelir. Daha Male Havaalam’na inmeden yaşadığımız his tam olarak buydu. Ama tatilimiz boyunca da bu histen kurtulamadık. Otelin iskelesinde yerel müzik ve danslarla karşılandık. Maldivlerde bulunan ve etrafını çepeçevre dolaşmanın beş dakika sürdüğü bu adada resiflerde dalış da yaptık. Dalış yaptığımızın ikinci günüydü. Birden çevremizde bir köpek balığı belirdi. Yakın olanlar hemen tekneye çıktı. Benimle birlikte beş kişi denizde kalmıştık. Dalış ekibimiz tecrübeliydi ve hazırlıklı gelmişti. Onların sayesinde ciddi bir tehlike yaşamadan bu durumu atlattık.Bu parçadaki hikâye unsurlarıyla ilgili aşağıda-kilerden hangisi söylenemez? AYaz mevsiminde geçen bir olay anlatılmıştır. BMerak uyandırabilecek, heyecanlı bir olaya yer verilmiştir. CŞahısların kişiliği hakkında ayrıntılı olarak bilgi verilmemiştir. DYer, betimlenerek anlatılan Maldivlerde bir adadır. 6 ) (I) Ekibimiz, fırtınaya rağmen dağın arka tarafında bir süre ilerledikten sonra haritada gösterilen bir mağaraya sığınmıştı. (II) Mağaranın ağzı kavisliydi, içeri rüzgâr girmiyordu; bizim yürüyebileceğimiz kadar yüksekti ve yerler kuruydu (III) Güneş batmak üzereyken buraya ulaşmamız bizlerin can güvenliği açısından oldukça önemliydi. (IV) Ekip lideri olan Ahmet; Doğan ve Yeşim’in durumu iyi olmadığı ve merkeze konumumuzu bildiremediğimiz için biraz tedirgindi.Bu parçada numaralanmış cümlelerdeki hikâye unsurlarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AII. cümlede olay belirtilmiştir. BIV. cümlede şahıslara yer verilmiştir. CIII. cümlede zaman unsuru verilmiştir. DI. cümlede yer unsuru belirtilmiştir. 7 ) Hava kararmıştı. Baktım Sinan öylece oturuyor. Bir şey de demiyor. Oturdu, oturdu... Gece oldu. Kalktım, hadi yatalım artık, dedim. Kalktı kanepeyi açtı. Peki, ne yapacağız şimdi, nasıl hâlledeceğiz dedi. Sabah ola, hayrola; sakin kafayla yarın sabah daha iyi düşünürüz, dedim. Tutuldu, bir şey diyemedi. Ağır hareketlerle çarşafı serip yastığı, yorganı koydu. Hiç uyuyası yoktu, bu kafayla nasıl uyuyacaktı o da belli değildi ya! Gece uzundu. Tüm dertler gece azardı. Karanlık, insanın üstüne çöker, tüm umutları boğardı. İçi aydınlık olmalıydı insanın bu yüzden. Allah rahatlık versin deyip yattım.Bu parçada aşağıdaki hikâye unsurlarından hangisi yoktur? AOlay BZaman CŞahıs DYer 8 ) Aşağıdakilerin hangisinde ayraç içinde verilen hikâye unsurları metinde bulunmamaktadır? ATorunum girdi içeri ve bana “Dede, şu sorunun yanıtını bilemedim, sen bilirsin mutlaka!” dedi. İnceden inceye düşündüm. Aksi şeytan, ne denli zorlasam da kendimi, çıkaramadım sözcüğü. Torunuma bayağı mahcup oldum. Torunum üzüldüğümü sezmiş olacak ki fazla uzatmadı. (Olay ve şahıs) BAğaçta yeterince derin bir yara açtığına kanaat getiren adam baltayı ırmağa doğru fırlattı. Adam bir müddet öylece durup yaralı ağacı seyretti. Ağaçla ilk kez göz göze geldi. İçi burkulmadı, gözleri yaşarmadı. (Zaman ve olay) COkulun bahçesinde yakan top oynarken Serhat’la Onur’un biribirine attığı topun bana değmeden bir oraya bir buraya gitmesi beni gururlandırıyordu. Onur’un sert bakışları kazanma isteğimi daha da kamçılıyordu.(Şahıs ve yer) DÖğlen araları iş yerinin arka sokağındaki hepi aynı pideciye giderim. Sanki başka yemek yok-muş gibi hep kıymalı pide yerim. İşten çıkınca bir sokak aşağıdaki durağa yürürüm, tenha olur. Akşamları evde kahvaltı yaparım çoğunlukla. (Yer ve zaman)
